Beyaz Çerkesler İşbaşında

17/07/2011
Çerkes Hakları İnisiyatifi'nin “devlet eliyle anadili öğretimi/eğitimi ve 24 saat tv/radyo yayını” yapılması isteğiyle 24 Temmuz 2011 günü Eskişehir'de düzenlemeyi planladığı ve gerekli izinlerini de aldığı Çerkes Hakları Mitingi, eyleme 9 gün kala Eskişehir Valiliği tarafından iptal edildi.
Gerekçe olarak da “bölgenin turizm sahası olması” gösterildi.
Bu iptal gerekçesine kargalar bile güler.
Böyle bir iptal gerekçesini elimize tutuşturanlar zekamızı hafife alarak bizi aşağıladıklarını zannederken, aslında hem kendi zeka seviyelerini ortaya koymuş, hem de valiliği ve mensup olduğu devlet kurumunu küçük düşürmüşlerdir.
Allah, bizi de, devletin kurumlarını da tez zamanda bu basiretsiz insanların elinden kurtarsın.
***
Peki bu iptalin gerçek gerekçesi nedir?
Bu mitingin iptalinin geçerli olabilecek hiç bir gerekçesi yoktur, olamaz da.
Bu iptalin sebebi -biz de Amerikan toplum yapısından ilham alarak isimlendirirsek- sadece bir “Beyaz Çerkes refleksidir.” 

NEDİR BEYAZ ÇERKES REFLEKSİ?
Çerkes Araştırmaları Grubu’nun Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü'nde Nisan 2011'de düzenlediği "Kavramsal Açıdan Diasporik Siyaset ve Türkiye Çerkesleri Örneği" başlıklı toplantıda, diasporaların özelliklerini, göçmen topluluklarıyla farklarını, siyaset stratejilerini karşılaştırmalı örneklerle anlatan Kanada York Üniversitesi'nden sosyolog ve siyaset bilimci Dr. Nergis Canefe'nin kendisine yöneltilen bir soruya verdiği cevap “Beyaz Çerkesleri” üreten vasatı çok güzel ortaya koymuştu.
“Diaspora mensuplarının birbirleriyle ilişkilerindeki çatışma noktalarını” öğrenmek isteyen bir dinleyiciye verdiği cevapta Canefe aşağı yukarı şunları söyledi:
Bir diaspora grubuna dahil olup da, entegre olunan toplum içinde başarı göstererek yükselen ve zamanla servet, akademik ünvan, askeri rütbe, bürokratik makam veya farklı bir toplumsal mevki kazananlar, bu aşamadan sonra kazandıkları saygınlık, mevki ve servetlerini koruma derdine düşerler.
Bu kaygı ile mensubu oldukları diaspora toplumunun sorunlarını merkezi yönetime taşıma girişimlerinin tümüne karşı çıkmaya başlarlar. Sebebi, diaspora toplumuyla-merkez arasında ortaya çıkacak çekişme ve çelişkilerden maddi veya manevi kendilerinin zarar görme ihtimalidir.
Yani, dahil oldukları seçkinler sınıfındaki konumlarını kaybetmemek için, kendi toplumlarına karşı statükonun yanında saf tutarlar. Bu, bütün diasporalarda gözlenen tipik bir vakadır.”
Kendi kelimelerimle biraz da düzenleyerek ifadelendirdiğim Canefe'nin bu tespiti, aslında bizim sık sık sağlamasını yaptığımız bir realitenin bir kez de akademisyen ağzıyla ifade edilmesinden başka bir şey değildi.
***
Beyaz Çerkeslerin gözlenebilen bir takım ortak özellikleri var. Kabaca sıralarsak:
- Beyaz Çerkeslerin hayat standartları genelde ülke ortalamasının üstündedir. Dolayısıyla çoğunluğu alt gelir gruplarına mensup toplumundan koparak üst gelir grubuna mensup kozmopolit sınıflarla diyalog geliştirirler.
- Sınıf farkı sebebiyle toplumlarının içine girseler dahi bütünleşemez, kendi kozalarında yaşamaya devam ederler.
- Açık alanlarda, folklorik faaliyetler dışında hiçbir aktiviteye fırsat vermezler. Hatta bir takım folklorik aktivitelere hamilik de yaparak toplumunun yanındaymış intibaı uyandırırlar. Bu aynı zamanda sistemin yöneticilerine verilen “herşey kontrolümde” mesajıdır.
- Folklorik faaliyetlerin olduğu yerlerde boy gösterseler de, içinden çıktığı halkın kimlik problemleri ve siyasi otoriteyle yaşadıkları çelişkiler gündeme geldiğinde, bu tür talepleri bastırmak için hemen karşı safta icrayı faaliyet etmeye başlarlar.
- Genelde iktidarların yanındadırlar ve onların borazanını çalar görünürler. Gerçekte ise menfaatleri neredeyse oradadırlar.
- Hiç biri çocuklarını içinden geldikleri kültürün ögeleriyle donatmazlar. Çocuklarının kültürel altyapılarını Amerikalar'da Avrupalar'da başka kültürlerle oluşturur, yabancılaştırırlar. Onlar Beyaz Çerkes bile olamaz Beyaz Türk olurlar.
- Bütün bunlara rağmen bu Beyaz Çerkesler, kazandıkları titr ve servetlerle kendi toplumları içine girdiklerinde üst düzeyde saygı görür, her zaman baş köşeleri ve kürsüleri işgal ederler. Tek misyonları vardır: Kimliklerin korunması ve gelişmesine yönelik toplumsal taleplerin önünü kapatmak.
- Özetle, Beyaz Çerkesler kendi konumlarını korumak için toplumun önünü tıkayarak onu yavaş yavaş öldürürler.
...
***
Çerkes Hakları İnisiyatifi'nin Eskişehir'de yapmayı planladığı ve gerekli izinlerini aldığı miting de Eskişehir'deki “Beyaz Çerkeslerin” hışmına uğradı.
Mitinge olan muhalefetlerini, iptal ettirme noktasına kadar götürmeyi başardılar.
Kim bunlar?
Bunlar kelimenin tam manasıyla bizim camianın “Beyazlarıdır”.
Bunlar Çerkes kökenli üniversite rektörleridir,
Bunlar Çerkes kökenli milletvekili adaylarıdır,
Bunlar Çerkes kökenli parti il başkanlarıdır,
Bunlar Çerkes kökenli bürokratlardır,
Bunlar Çerkes kökenli Valilerdir...
Ünvanları farklı da olsa ortak özellikleri “Beyaz” olmalarıdır.
Bunlar halkları için hiç bir risk almazlar...
Sistemden aldıkları titrlerin, Çerkeslerin sokağa çıkıp, pankart taşıyıp, slogan atarak anadili eğitimi talebinde bulunmasıyla yara alacağından korkarlar.
Bulundukları çevrelerde “sizinkiler de dil eğitimi istiyormuş öyle mi?” sorusuna muhatap olmaktan, şeytanın besmeleye muhatap olması kadar korkarlar.
Tamamı tavşan yürekli, tamamı aldıkları rütbe ve kazandıkları paraların esiridir.
Toplumunun önüne geçip de insan hakları mücadelesi vermesini filan beklemeyin onlardan.
Onlar böyle zamanlarda avamın yanında saf tutamazlar ama camianın özel ortamlarında protokolün en ön sıralarına kurulup avama tahamatelik taslamayı iyi bilirler.
Halbuki thamate toplum önderidir. Bunların ise bırakın toplum önderi olmayı, böyle durumlarda toplumun arasına girip kalabalığın arasına saklanacak yürekleri bile yoktur.
İşte Eskişehir'in bu beyaz Çerkesleri elbirliği ettiler ve ÇHİ'nin Eskişehir mitingini iptal ettirmeyi başardılar.
Herkes bilsin ki bu iptalde devletin dahli yoktur, sadece rahatlarının bozulmasından korkan Beyaz Çerkeslerin dahli vardır.
Ankara ve İstanbul valilerini -haddim olmayarak- alınlarından öpüyorum. Erkek adamlarmış.
Çerkes olmadıkları halde bırakın mitinglerimizi iptal etmeyi, herhangi bir zorluğun çıkmasına bile fırsat vermediler.
Hiçbir etkinin altında kalmadılar.
Çerkeslik insanlıksa eğer, inanın Ankara ve İstanbul valileri bunlardan daha Çerkes.
Toplumun bünyesine ur gibi yerleşmiş bu Beyaz Çerkesleri içimizden söküp atmadıkça, diasporadaki Çerkeslerin bir geleceği olmayacaktır.
Ve biz onlara papuç bırakmayacak, Allahın izniyle hepsini söküp atacağız.
Bakmayın siz benim bunlara “Beyaz Çerkes” dediğime, siz çekinmeden “wuneut” diyebilirsiniz.
Çünkü gerçekten öyleler.

17 TEMMUZ 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder