28/06/2008
Dönüş için atılacak ilk adımın fikri
üretim yapmak ve bu suretle kimlik bilincini geliştirip,
perspektiflerimizin yakınlaşmasını sağlamak olduğunu söylemiştik.
İkinci adım ise, "objektif şartların" mecbur kıldığı dönüşün, "subjektif şartlarda" gerçekleşeceğini;
Dolayısıyla çözümün de "subjektif şartların rehabilitasyonunda" yattığını idrak edip, buna göre sistem geliştirmektir.
“Subjektif
şartlardan” ve “rehabilitasyonundan” kastımız, dönüşün problemlerinin
fert ve aile bazında ele alınıp, dönüşe engel unsurların tespit edilerek
ortadan kaldırılmasıdır.
Bunu yapacak olan ekipler, formasyonu
uygun, ne yapacağını bilen, konuyla ilgili sertifikasyon sahibi
kişilerden (sosyolog, psikolog, iktisatçı) oluşmalıdır.
Bu uzman ekip, alan çalışması yapıp Çerkes aileleri ziyaret etmeli, monografik metodla dönüşü zorlaştıran veya engelleyen hususları aile bazında tespit edip, kayda almalıdır.
Bu şekilde elde edilen veriler analiz
cetvelleri halinde düzenlenip, tümevarım metoduyla genel bir sistem
oluşturmak için ayrıca değerlendirilirken; asıl amaç, dönüşe sıcak bakan
aile fertleriyle yapılacak yüz yüze mülakatlarla dönüşü engelleyen
sorunları tespit edip, o aileye mahsus çözümler geliştirmek olmalıdır.
Yani sistem, “her aile veya
şahsın dönüş şartlarının farklı olacağı; dolayısıyla aileye özel çalışma
(monografik metod) yapılması ve destek sağlanması gerektiği” ön kabulünden hareketle oluşturulmalıdır. Maksat, dönmek isteyen ailenin pozisyonunun, mutlak dönüş şartlarına getirilmesidir.
Kimisi çok basit, kimisi çok
çetrefilli ama hepsi çözüm için dışarıdan desteğe ihtiyaç duyan ne kadar
çok sorunumuz olduğunu ancak böyle bir çalışma sonucunda
öğrenebiliriz...
Örneğin;
2 - 3 çocuğu değişik düzeylerde tahsiline devam etmekte olan bir aileye nasıl bir dönüş planı yapılabilir?
Burada avukatlık veya benzeri işler yapan fakat diploması veya mahareti orada işe yaramayacak olan birisi dönerse ne yapar?
Yıllara yayılmış -kredi borcu gibi- bir anda ödeyemeyeceği miktarlarda borcu olan birisi nasıl döner?
Aile fertlerinden birisi dönüşe ciddi şekilde muhalefet ediyorsa bu aile nasıl dönebilir?
Yeni çevrelere girmekten korkan birisi dönüşe nasıl ikna edilir?
Rusça'yı veya Kafkas dillerinden hiç birini bilmeyen birisi -hatta bu bir aile de olabilir- nasıl dönüş yapar?
Kendi sosyalitesine yakın insanlarla iç içe hayat sürmek isteyen birisi bu imkanı bulabilir mi?
Bakmakla yükümlü olduğu müzmin hastası olan birisine ne önerilir?
Kültür farklılığının getirdiği olumsuzlukları önlemek için dönenler toplu olarak iskan edilebilirler mi?
İş performansı yüksek birisi bu işini dağıtıp nasıl döner?
Dönüp de oradaki iş hayatında tutunamazsa neler yaşar?
Tutunamayıp geri dönse, perişan olur mu?
Manevi hassasiyetleri ön planda olan
aileler, anavatanda yaşayan yoğun Rus nüfusunca veya nispeten Rus
kültürünün etkisi altında olan hemşerilerince nasıl karşılanır?
Mesela, bir ailede, anne ve 2 - 3 başörtülü kız varsa, baba sakallıysa -moda tabirle- "mahalle baskısına" uğrarlar mı?
Ya çocuklarını böyle bir atmosferde yetiştirmek isteyen ailelere neler söylenebilir?
Bütün yakınlarını geride bırakıp dönen
birisi, sonradan çıkan sebeplerle(ailevi v.d.) sık sık gelip gitmek
zorunda kalırsa ne yapacak?
Emekli maaşlarının intikali, sosyal güvenceler, arkada bırakılan anne, babalarla irtibat v.s.….
…
Bunlar hemen akla gelen sorular.
Buraya yazmadığımız daha yüzlerce soru diasporanın kültürel, psikolojik
ve ekonomik skalasına uygun olarak bu uzmanların önüne sökün edecektir.
Bu aşamada hiç bir soru ve sorun hafife alınmamalı, hiç bir soruya burun bükülmemeli, hiç kimseden vazgeçilmemelidir.
Bütün sorunların üstüne ciddiyetle eğilerek, ön açıcı, rahatlatıcı cevap ve çözümler mutlaka bulunmalıdır.
Yahudiler 100 senedir Orta Doğu'ya
dönüş halindeler. Bu işle görevli kurumları, göçmenlerin kişisel
sorunlarını da çözerek dönüşü hala aktif tutuyorlar… Senede 30 bin
civarında Yahudi İsrail'e göç ediyor. Dönüş yapacaklara ciddi ekonomik
yardımlar yapılmakta, dönünce uzun süre ülkenin kuzeyindeki uyum
kamplarında tutularak yeni cemiyet hayatına adapte olmaları sağlanmakta,
daha sonra kendilerine tahsis edilen evlerine yerleştirilmekte fakat
sonrasında yine takip altında tutularak tersine göçe sebep verecek
herhangi bir olumsuz gelişmeye fırsat verilmemektedir.
Bunlardan kendimize pay çıkartmalıyız.
….
Geçenlerde konuyla alakalı zihin açıcı
bir film izledim. Richard Pearce’in yönetmenliğini yaptığı, Tom
Sizemore ve Mary Elizabeth'in başrolünü oynadıkları Türk
televizyonlarında defalarca gösterilmiş bir film: “Tanık Koruma”
(Witness Protection).
Filmin konusu kısaca şöyleydi: Hayatını,
bir gangsterin işlerini yaparak kazanan aile babası Bobby Batton,
patronundan habersiz çevirdiği işlerin bedelini, uykusunda öldürülmeye
çalışılarak öder. Atik davranan Bobby, katilin elinden kurtulur ve
korunması için FBI'a başvurur. Bobby'ye iki seçenek sunulur: Ya suçla
dolu hayatının bedeli olarak hapse girecek; ya da eski patronu hakkında
kayda değer bilgiler vermesi karşılığında tanık koruma programına
alınacaktır. Bobby tanık koruma programına girmeyi seçer ve bildiği her
şeyi anlatır.
Ailenin yeni kimlikleri ile çok
uzaktaki başka bir eyalete (Seattle) gidip yeni bir yaşam kurmasına
karar verilir. Ancak önce, katılacakları çevre ve yeni kimliklerini
içselleştirmeleri için bir adaptasyon programına alınırlar.
Aile, FBI'ın, bütün odalarını
kameralarla gözetlediği koruma altında bir eve yerleştirilir. Aile
fertlerine yeni isim ve kimlikler verilir. Gidecekleri eyaletle ilgili
dokümanlar v.s. ile yoğun şekilde bilgilendirilirler. Oradaki çevre ve
sosyal yapıyı özümlemeleri için ciddi bir rehabilitasyondan
geçirilirler. Alacak, verecek, aşkları v.s. gibi insanlarla olan
ilişkileri bir hal yoluna koyularak hepsi sonlandırılır. İtirazı olan
aile fertleri ikna edilir v.s.
Neticede, bütün aile yeni
başlayacakları hayata uyum sağlayacak şekilde bir transformasyondan
geçer. Filmin ana konusunu da zaten bu transformasyon sürecinde yaşanan
aile içi çatışma ve çelişkiler oluşturuyor.
Filmi seyredince öncelikle çevre ve yer değiştirmenin ne kadar zor bir iş olduğunu iyi anlıyorsunuz.
İkinci olarak da, böyle bir durumda zihinsel, psikolojik, sosyolojik ve ekonomik hazırlığın ne kadar mühim olduğunu...
Filmin kahramanlarının Seattle gidip
"saklanması" ile bizim Kafkasya 'ya gidip "yerleşmemiz" arasında elbette
bir fark var… Filmde Bobby ve ailesi geçmişlerinden kaçarak yeni bir
coğrafyaya giderken; bizler geçmişimize, köklerimize dönmek gayretiyle
mevcut coğrafyamızı değiştirmeye çalışıyoruz...
Ama değişmeyen bir şey var ki, sebep
her ne olursa olsun, sosyal ve fiziki çevreyi kökten değiştirmek,
gerçekten çok ciddi bir zihni, ruhi ve iktisadi hazırlık yapmayı
gerektiriyor.
İşte, bizim de bu makalede dikkat
çekmek istediğimiz husus, dönüşün uzman kadrolarca ele alınıp, aile ve
fert ölçeğinde odaklanarak yapılacak çözümleyici çalışmalarla ancak
realize edilebileceğidir.
Anavatandan dönüş çağrısı yapan çok
heyet geldi ama görüyoruz ki sonuç vermiyor. Bundan sonra da bin tane
heyet gelse, bin kişinin dönüşüne sebep olabileceğini sanmıyoruz. Çünkü
yapılan genel çağrılar insanların bireysel ve ailevi sorunlarını yok
etmiyor.
Maalesef gerçek bu.
Ne havanda su döverek zaman harcayalım, ne de beklentilere girerek hayal kırıklıkları yaşayalım.
Yapılacak iş belli "uzman ekipler, aile bazında markaj".
28 HAZİRAN 2008
28 HAZİRAN 2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder