26 Ağustos 2008.
Bugün tarihi bir gündür.
Abhazya ve Güney Osetya'nın 15 yıldır
kan vererek, can vererek korudukları fiili bağımsızlıkları, bugün Rusya
Federasyonu devleti tarafından resmen tanındı.
Bu büyük bir kazanımdır.
***
Bunlardan önce 11 Mayıs 1918'de ilan edilen Kafkasya Dağlı Halklar Cumhuriyeti (KDHC)'ni “de jure” olarak sadece Osmanlı İmparatorluğu tanımıştı.
KDHC'nin o günün ihtilal şartlarındaki
ömrü çok uzun olmadı. Henüz kurumlarını bile işler hale getiremeden,
önce Beyaz Ordu, sonra da Kızılordu'nun saldırıları altında eriyip
gitti.
KDHC, Kafkas halklarının modern manada
kurdukları ilk devlet olması ve taşıdığı simgesel değer itibarıyla,
unutulmaması ve yeni nesillere de unutturulmaması gereken yakın
tarihimizin en önemli kesitlerinden biridir.
***
Bu ilk devletimizin bağımsızlığını ilan etmesinin üzerinden neredeyse bir asır geçtikten sonra, bugün “de jure” tanınmışlığı olan iki bağımsız Cumhuriyetimiz daha var:
Abhazya ve G. Osetya Cumhuriyetleri.
Bu noktaya gelinceye kadar çok emek verildi, çok sıkıntı çekildi, çok bedeller ödendi.
Öncelikle en büyük bedeli ödeyen o ülkelerin sınırları içinde yaşayan kardeşlerimize,
Sonra da tüm Kafkasyalılara ve Kafkasyayı sevenlere hayırlı ve kademli olsun.
Darısı da diğer Kafkas cumhuriyetlerinin başına olsun.
***
Bir devletin uluslararası tanınmışlık sürecine girebilmesi çok önemli.
Abhazya ve Osetya şimdi bu süreci yaşıyor.
Bu noktada en çok dikkat
edilmesi gereken husus -hiç bir sorgulamada bulunmadan ve hatta her
türlü fiili tavize açık olarak- bu cumhuriyetlerin devlet olma rüştünü
ifade eden hukuki statüsünün, yani “bağımsızlık” statüsünün üzerine titremek ve onu her türlü tecavüzden sakınıp, korumaktır.
Bu da en sağlam şekilde, cumhuriyetlerin bağımsızlık statüsünü diğer dünya devletlerinin tanımasını sağlayarak,
Dış dünyayla olan sosyal ve ekonomik bağlarını artırarak ve
Refah seviyesini yükselterek olur.
Bu yolda emek vermek kendini Kafkasyalı olarak gören herkesin boynunun borcudur.
***
Bir diğer önemli husus daha var:
ABD'nin, hem bu yeni bağımsız cumhuriyetlerimizde, hem Rusya
Federasyonu'na dahil Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri'nde, hem de diaspora
grupları nezdinde girişebileceği kışkırtmalara karşı dikkatli olmak...
Böyle düşünmemize sebep olan işaretler
var. Güney Osetya ve Abhazya'da Rus operasyonları kolay oldu. Baş
aktörlerin, tanınma sürecine yönelik tepkileri de zayıf oldu. Rusya'ya
karşı ciddi bir yaptırım oluşturma iradesi henüz ortada yok. Bütün
bunlar "süreç ABD'nin istediği gibi mi gidiyor" şüphesi doğuruyor.
Rusya'nın operasyonları, ABD'nin Kafkasya bölgesinde mukabil girişimleri
için gerekçe olabilir. Böyle bir niyetleri varsa oyunu yine bizlerin
üzerinden oynayacaklardır. Böyle bir zamanda 2005 Nalçik olaylarına
benzer olaylar yaşansın isteyebilirler. Çeçenistan meselesine benzin
dökmek isteyebilirler v.s.
Kafkasyalılar bu nazik dönemi uyanık olarak, provokasyonlara kapılmadan, olgun bir şekilde geçirmelidir.
***
İlk ağızda söylenmesi gerekenler bunlar.
Diğer söylenecekleri sonraya bırakarak Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını bir kere daha canı gönülden kutluyorum.
Şan ve şerefle var olsunlar.
26 AĞUSTOS 2008
26 AĞUSTOS 2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder